-
1 karşı konulamaz
adj. irresistible* * *irresistible -
2 karşı konulamaz duygu
n. outpour, outpouring -
3 неотразимый
неотрази́мый уда́р — karşı konulamaz darbe
-
4 irresistible
karsi konulamaz, dayanilmaz, çok güçlü -
5 irresistible
adj. karşı konulamaz, dayanılmaz* * *1. çok kuvvetli 2. karşı konulamaz* * *[iri'zistəbl](too strong, delightful, tempting etc to be resisted: He had an irresistible desire to hit her.) karşı konulamaz- irresistibility -
6 irresistibly
adverb karşı konulamaz bir şekilde -
7 outpour
n. dökülme, taşma, içini dökme, karşı konulamaz duygu -
8 outpouring
n. dökülme, taşma, içini dökme, karşı konulamaz duygu -
9 outpour
n. dökülme, taşma, içini dökme, karşı konulamaz duygu -
10 outpouring
n. dökülme, taşma, içini dökme, karşı konulamaz duygu -
11 übermächtig
-
12 unwiderstehlich
unwiderstehlich ['---'--] adjdayanılmaz, karşı konulamaz
См. также в других словарях:
dayanılmaz — sf. 1) Karşı konulamaz veya karşı çıkılamaz (kimse veya şey), tahammülfersa Genç adam, dayanılmaz bir cazibeye tutulmuşçasına hemen hesabını ödedi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Tahammül edilemez, katlanılamaz Dayanılmaz bir kış ayazı … Çağatay Osmanlı Sözlük